Kitap Bahtı Varsa En Parlağı Benim

Çocukluğumdan beri kitap bahtım açıktır.

Öncelikle tüm öğrencilik hayatım boyunca dilediğim kitabı satın alabilecek param hep oldu. Şanslı bir öğrenciydim. Hiç çalışmak zorunda olmadan, çok kaynaklı harçlıkla, şahane yıllar geçirdim.

Bir diğer yön ise hediye seçilmesi en kolay insanlardan biri oldum. Kitap, çay ya da şarap almak kafi Banu'ya. Çok yakınlarım bilir bunu.

Sonra yaşam bana okumayı seven, yazı çizinin içinde insanlardan kurulu bir çember bahşetti. Çoğusu hep benden daha çok okuyan ya da okumak istediklerimi çoktan okumuş insanlar. Onlardan da bana ya harika tavsiyeler geldi ya da harika kitaplar. Hatta çoğu kez aklımdan geçen, "dur bir dahaki sefere de şunu alayım" dediğim kitaplar, bir baktım bir pakette ulaşmış bana armağan olarak ya da sorulmuş "bir istediğin var mı" diye.

Çok şanslıyım yani oldum olası, kitap dünyasında.

Hafta ortasında da Foça'dan dostlarımız sevgili Torunlar'dan, Ege'yle bana yeni yıl hediyesi kitap gönderdikleri haberi geldi. Kütüphanemizde olmamasını umdukları iki kitap seçmişler, İstanbul Kitapçısı'ndan.

Bu sabah kargo bize ulaştı. Paketi açtığımda manzara şahaneydi! 

Öncelikle Şükran'ın bana seçtiği, İBB Kültür AŞ'nin yayınlarından "Cumhuriyet İstanbul'unda Kadın" konusuyla, kapağı, dizgisi, kağıdıyla müthiş iç açıcı bir yayın. Zeytindağı'nı ise Ege için seçmiş Ömer. 

Geçen hafta ben de Ege ve kendim için İstanbul Kitapçısı'ndan kitap seçerken, aklımda Zeytindağı da vardı. Fakat o kitap bu kategori gezinirken, siparişi verene kadar aklımdan uçup gitmişti. 

Dedim ya şanslıyım diye! 

Gönlümden geçen, evime kadar geldi. Ege'den önce ben okuyacağım; kimse kusura bakmasın.

Foça'da Feridun'la birlikte geçirdiğimiz son tatilin ev sahibi, güzelim Zangoç Evi'nin yaratıcıları sevgili Şükran ve Ömer Torun, çok teşekkür ederiz. Armağanlarınız pek makbule geçti.

Ne diyorduk?

İbrahim Müteferrika'ya hamd olsun,

Kitap gönderenlerimiz çok olsun!