Zihin Karakolları


Gözden uzak kalmak bir tercih olabilir. Fark edilmeden yaşamak.
Çınlayan bir sesle, gümbür gümbür var olmak da mümkün.
Umulmadık anda, vakitsiz ve beklenmedik olanı yapmak da...

Özgürlüğü kavramak, kabul etmek ve kucaklamakla ilgili bunlar bir parça.

Yılmaz Amcam, "hayatta istediğinizi yapın özgürce, bedelini kendiniz ödemek kaydıyla" derdi.

Özgürlükten bizi alıkoyan o bedel... Çıkacak faturanın korkusu, kendimizi kendimize bırakmamıza mani oluyor. Çünkü sonuçlardan başkalarını sorumlu tutmak, sızlanmak, mağduriyet iddiası, özgürlüğün engin ve dalgalı, derin denizi karşısında korunaklı bir kuytu.

Buda'nın Kalbi'nde "Hapishanemizi algıladığımızda potansiyelimizi de fark ediyoruz" önermesini okudum hafta başında.

Çoğu zaman hapishanemiz, zihnimiz.

"Önce zihnimizdeki karakolları yıkmalıyız" derdi Yılmaz Amcam...

Bu ara yine sık anıyorum onu.

Civcivli nezaretiyle, daracık, labirent koridorlu karakollar zihinlerimiz. En çok da kendimizi göz altına alıyoruz orada. Savcıya, yargıca sıra kalmadan, en ağır sorgulara sokuyoruz benliğimizi ve işlenmemiş ne kadar suç varsa üstlendiriyoruz biçareye.

Gelen yılda, tüm zihin karakollarının yerle bir olmasını diliyorum.

Hiç fena bir adım olmaz, insanlık için...

Yorumlar

  1. "Önce zihnimizdeki karakolları yıkmalıyız" 2023 tam da böyle "Zorlamayı bırakma yılı" idi. Yorumunu henüz gördüm. Erken medya 1.5 sene sonra buhar oldu. Sosyal medya etrafında sadece instagramda kaldım. instagram.com/nakhars beklerim karadaki.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kucaklıyorum.
      Hemen de IG'ye ışınlanıyorum şimdi :)

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Merhaba

Eli Penseli Kız Kardeşlerim

Yara ve Işık