Ormancı ile Çiftçinin Masalı


"Ruhani meselelerde, elinde kalkan ve üç çatallı asa tutan kız kardeşi İngiltere'nin çok gerisinde olan Fransa yokuş aşağı son sürat yuvarlanırken boyuna kâğıt para basıp harcamakla meşguldü. Bununla da kalmayıp, Hristiyan rahiplerin rehberliğinde, sırf yağmurun altında, elli altmış metre ötesinde geçit töreni yapan pislik bir keşiş sürüsünün önünde eğilmeyerek saygıda kusur etti diye bir gencin ellerini kesip dilini kerpetenle kopartmak ve diri diri yakmak gibi son derece insani birtakım başarılara imza atıp kendilerine eğlence yaratıyordu. 

Büyük ihtimalle Ormancı -yani Kader- o zavallı genç idam edilirken, Fransa ve Norveç'in ormanlarında kök salmış ağaçları keresteye dönüştürmek üzere gözüne kestirmişti; onları, tarihe kara bir leke olarak geçecek, içinde bıçak ve çuval olan hareketli çerçevelere* dönüştürecekti. 

Muhtemelen tam da o gün, hantal at arabaları, yağmurdan korunabilsinler diye Paris yakınlarındaki çorak toprakları işleyen çiftçilerin derme çatma müştemilatlarına yerleştirilmişti; köyün balçığına bulanmış, domuzların gidip gelip kokladığı, kümes hayvanlarının içine tünediği, Çiftçi -ya da Ölüm- tarafından Devrim arabaları olarak kullanılmak üzere ayrılmış arabalardı bunlar. 

Bu Ormancı ile Çiftçi dur durak bilmeden çalışır fakat çıt çıkarmazlar, bu nedenle onların sessiz adımlarını kimseler duymadı; zaten uyanık olduklarından en ufak şüphe duymak tanrıtanımazlık ve hainlik sayılırdı." - İki Şehrin Hikayesi, Charles Dickens

*Giyotin

Bugün de böyle...

Resim: Prise de la Bastille - Bastille Baskını tanıklarından (ve galip devrimcilerinden) şarap tüccarı Claude Cholat'ın tablosu, 1789

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Merhaba

Eli Penseli Kız Kardeşlerim

Yara ve Işık